29 Nisan 2016 Cuma

Hint Tanrıları: Şiva

Şiva (Sanskritçe: शिव veya श्रीशिव, resmi IAST transliterasyonunda Śiva olarak yazılır, "şivı" diye okunur) Hinduizm'in geç dönem Vedik metinlerinde geçen İşvara veya Tanrı'nın bir biçimi.
Adi Şankara Şiva isminin anlamını şöyle ifade eder "İsminin telaffuzuyla herkesi saflaştıran/arındıran" veya Saf Olan. Yani, Şiva Prakrti'nin (maddenin) üç gunasından (özelliğinden) etkilenmez, bunlar: SattvaRajas ve Tamas'tır.
Bazı görüşlere göre Şiva Tanrı'nın üçüncü biçimi/yüzü, Trimurti'nin (Hint Teslisi) bir parçasıdır. Trimurti'de, Brahma yaratıcı, Vişnukoruyucu, Şiva ise yok edicidir. Her ne kadar yok etmeyi temsil etse de, olumlu bir güç olarak görülür (Kötülüğün Yok Edicisi).
Diğer görüşler Şiva'nın Vişnu'yu ürettiği, Vişnu'nun da Brahma'yı ürettiği ve böylece Brahma ile yaratılışın başladığını ileri sürerler. Bunun içinde Trimurti'nin çevrimi var olmuştur. Şiva ayrıca başka birçok role bürünür, Mahadeva (Sofuların Tanrısı), Rudra (LütuflarınTanrısı) ve Mahesvara (Evrensel Tanrı). Şiva'ya tapınanlara şaivitler denir ve bu kişiler Şiva'nın Nihai Gerçek olduğuna inanırlar. 

Hint Tanrıları: Vişnu

Vişnu (Devanagari विष्णु, onursal Şri Vişnu ile beraber; श्रीविष्णु), Hinduizm'de tanrının bir şekli. Vaişnavalara göre o Nihai Gerçek veya Tanrı'dır; Şiva'nın Şaivitlere olduğu gibi. Trimurti kavramında (bazen Hint Teslisi olarak anılır) o Tanrının ikinci görünüşüdür (diğerleri Brahma ve Şiva'dır).Ve onun en yüksek durumu Hindu kutsal metinlerinden olan AyurvedaRigveda ve Bhagavadgita da bildirilir.
Koruyucu olarak tanınan Vişnu özellikle ünlü avatarları, veya enkarnasyonları (vücut buluşları), ile tanımlanmıştır. Bu avatarlardan en ünlü ve önemlileri Krişna ve Rama'dır. Ayrıca, sıklıkla Narayana olarak da geçer.
Vaişnavizme inananlara göre O Nihai Gerçek'tir ve Tanrı'nın sadece bir görünüşü, biçimi olmaktan ötedir. Advaita felsefesini izleyenSmartaara göre Vişnu veya Şiva gibi tanrılar, nihai üstün bir gücün, tanrının ("Brahman") çeşitli yüzleri, şekilleridirler. Onlara göre bu nihai tanrının özel bir şekli, yüzü, adı veya özellikleri yoktur.

Hint Tanrıları: Ramayana

Ramayana, Hint halk ozanı Valmiki tarafından yazılmış bir destandır.
Dünyanın en bilinen ve Hindistan'ın en önemli iki destanından olan Ramayana, 24.000 beyitin oluşturduğu yedi bölümü içerir. Üç büyük Hindu tanrısından biri olan Vishnu’nun “yeniden doğumlarından biri olan Prens Rama’nın yaşadıklarını konu edinen destan, Antik Hint (Hindu) kültürü, dini, sosyal ve siyasal yaşamı hakkında içerik barındırır. Türkçeye Korhan Kaya tarafından çevrilen eser, İmge Kitabevi Yayınları tarafından (ISBN 975-533-362-2) 2002 yılında 304 sayfa olarak basılmıştır.
Yunan destanlarında Odysseus'un Troya'dan İthaka'ya yolculuğundaki gibi Prens Rama da Hindistan'ın kuzeyinden güneyine seyahat eder ve yolculuk sonunda Seylan'a ulaşır.
Ramayana, Mahabharata destanından sonra Hindistan’ın ikinci önemli destanıdır. Şimdiye kadar yazılmış en uzun şiir olan Mahabharata, tek bir kişi tarafından yazılmamıştır. Ramayana ise Valmiki tarafından yazılmış bir destandır. Ne zaman yazıldığı hakkında kesin bir bilgi yoktur; ancak MÖ 4. yüzyılla MS 2. yüzyıl arasında bir zaman diliminde yazıldığına dair yorumlar yapılmaktadır.
Ramayana, yedi bölüm ve 24.000 beyitten oluşmuştur. Destanın birinci ve yedinci bölümlerinin sonradan eklendiği düşünülmektedir. Rama, bu destanda Vişnu’nun yeniden cisimleşmiş hali olarak karşımıza çıkar. Diğer kitaplarda ise; kahraman, bir insanı temsil etmektedir. Yeni yazılan eserlere üslup açısından bakıldığında eski eserlerdeki mükemmellik yoktur. Ancak Ramayana’nın yeni versiyonu bu görüşün aksine mükemmel bir anlatım tarzına sahiptir. Ramayana’nın üç versiyonu her ne kadar sözlü geleneğe bağlı olarak değişse de, hepsi yedi bölümü içermektedir. Bazı araştırmacılara göre; destandaki beyitlerin çok azı orijinal olarak kalabilmiştir, birçok ekleme yapılmış ve çoğu da değiştirilmiştir.
Tulsidas’ın yazdığı “Ramcaritamanas” Ramayana’nın Hintçe bir versiyonudur. Hindistan’da herkes tarafından bilinen bir eserdir. Hint kültürü, Güneydoğu Asya’da yayıldıktan sonra Ramayana, çok sayıda ulusal ifade ve gelişmelerin olduğu Bali, Kamboçya ve Tayland geleneklerinde de yer almıştır. Bu versiyonların en bilindik olanı Taylandlı Ramakian’dır. Bu eser, 18. yüzyılda Kral II. Rama’nın isteğiyle yazılmıştır.

Hint Tanrıları: Krişna

Krişna (Devanagari'de कृष्ण, IAST kṛṣṇa) yaygın Hint geleneğine göre Vişnu'nun sekizinci avatarıdır ve ona Vişnu'nun bir avatarı olarak tapılır. Çeşitli Vaişnava okullarında ise Yüce Tanrı yani en önemli ve yüksek tanrı olarak tapınılır. Gaudiya Vaişnavizm'de En üstün Kişilik yani Tanrı olarak görülmüş ve böylece onun diğer tüm enkarnasyonlarınVişnu dahil, temeli olduğuna inanılmıştır. Genellikle flüt çalan bir sığır çobanı (örneğin Bhagavata Purana'da) ya da felsefî nasihatler veren genç bir prens (örneğin Bhagavad Gita'da) olarak betimlenir. Geleneksel olarak Krişna'nın Devaki'nin oğlu olduğuna inanılır ki Devaki bir iblisin çocuğu, kötü bir kral olanKamsa'nın yarı kardeşidir. Kamsa kardeşinin çocuklarından birisinin kendisini öldüreceği haberine sahip olduğu için Devaki'nin birçok oğlunu öldürmüş, fakat sonunda Krişna tarafından öldürülmüştür.
Krişna sözcüğü Sanskritçede sözlüksel olarak "siyah" anlamına gelir. Betimlemelerde genellikle mavi veya koyu mavi renkli bir tenle tasvir edilen Krişna, murthiste ise daha çok koyu renkli veya siyahî olarak tasvir edilir. Krişna'nın yaşamına dair birçok hikâye vardır ve bunlar farklı Hindu öğretilerine göre çeşitlilik gösterir. Bununla birlikte genel olarak efsanelerde onun ilahî enkarnasyonuna, pastoral bir çocukluk ve gençlik dönemine, daha sonraları ise bir kahraman olarak yaşayışına değinilir, örneğin birçok canavarı yendiği öne sürülür.
Hinduizmin yanı sıra JainizmBudizm gibi dinlerde de Krişna'ya rastlanır. Bununla birlikte Krişna'nın rolü veya hikâyesi bu dinlerde değişiklik gösterir. Örneğin Budizmde Krişna'yaJataka hikâyelerinde Sariputra'nın yaşamlarından biri, efsanevi bir fatih ve Hint kralı olarak yer alır. Ayrıca Krişna Bahai inancında Tanrı'nın bir tecellisi olarak anılır.

Hint Tanrıları: Kaliya

Kaliya (Devanagari: कालिया) Hint mitolojisinde Vrindavan’da Yamuna nehrinde yaşayan zehirli bir Nāga dır. Yamuna’da etrafındaki su dörtfersah boyunca zehirle kaynar. Yanına hiçbir hayvan yanaşamaz ve nehir kenarında yalnızca bir tek Kadamba ağacı vardır.
Kāliyā’nın asıl evi Ramanaka Dwipa’dır ama tüm yılanların düşmanı Garuda’dan korkusu nedeniyle evinden uzaklaşmıştır. Garuda Vrindavan’da yaşayan bir yogi tarafından lanetlenmiştir ve ölümle yüzyüze gelmeden Vrindavan’a gelemez. Dolayısıyla Kāliyā Garuda’nın gelemeyeceği tek yer olan Vrindavan’ı yeni evi olarak seçer.
Bir zamanlar Krişna çobanlarla top oynarkan ırmak kıyısındaki Kadamba ağacına çıkar. Top suya düşer ve Krişna’da arkasından suya dalar. Şahlanan Kāliyā yüz on yerinden zehir fışkırtarak Krişna’nın vücudunu sarar. Krişna öyle büyür ki Kāliyā onu bırakmak zorunda kalır. Her saldırısından kendini kurtaran Krişna Brij halkının çok korktuğunu görünce birden Kāliyā'nın kafasına sıçrar ve tüm evrenin ağırlığını kendisinde toplayarak ve ayağıyla ritim tutarak naganın kafasında dans eder. Kāliyā'nın ölmesine ramak kala karıları gelip ellerini birleştirerek Krişna’ya kocaları için dua eder.
Krişna’nın büyüklüğünü tanıyan Kāliyā teslim olur ve bundan sonra kimseye zarar vermeyeceğine söz verir. Krişna onu affeder ve nehri terkederek Ramanaka Dwipa’ya gitmesine izin verir.

Hint Tanrıları: Ganeşa

Ganeşa (Sanskritçe: गणेश veya श्रीगणेश -tanrısal makamını ayrıştırmak için kullanılır, Ganesha, "Ganapataye"/"ganapati" olarak da bilinir), Hinduizm'deki en tanınmış ve saygı duyulan Tanrı temsillerinden birisidir. Şiva ve Parvati'nin ilk doğan oğludur. Bharati,Riddhi("bilgi" anlamına gelir) ve Siddhi'nin ("mükemmeliyet") eşidir. MarathiMalayalam ve Kannada'da Vinayaka, Tamil'de Vinayagar ve Telugu'da Vinayakudu olarak da anılır.
'Ga' Buddhi yani bilgiyi sembolize ederken 'Na' Vijnana yani hikmeti sembolize eder. Buradan da anlaşılabileceği gibi Ganeşa bilgi ve hikmetin üstadı, Tanrısı, aynı zamanda başlangıçların ve kategorilerin Rabbi, engellerin kaldırıcısı, Dharma'nın koruyucusu, Karma'nın ve kozmik hafızanın, bilgeliğin efendisi, iyi şansın Tanrısı'dır, meşhur Swastika işareti Ganeşa'nın işaretidir, Ganesha "Aum" dur.Karmanın efendisi olan Ganeşa kişinin yaşamında karşılaşacağı olayları kontrol edebilir, bu nedenle Hindular bütün özel isteklerini Ganeşa'ya iletebilirler.Tanrı Ganeşa sembolik olarak kişinin içinde keşfedilmeyi bekleyen Tanrısallık'tır.
Ganesha Upanişad'da şöyle denir:
"Sen saf farkındalıksın, Brahmansın, 'öz'sün, akıl ve bilgisin, bütün bu dünya senin içinde görünür,sen toprak, su, hava ve ateşsin, Brahma, Vişnu ve Şiva'sın."
Ganesha; göbekli, sarı veya kırmızı, dört kollu ve fil başlı tasvir edilir. Ayrınca bu tasvirlerde çoğunlukla ya bir fareye biner ya da yanında bir fare vardır. Hindular, Ganeşa'nın kendisini Hindu peygamberlerine bu şekilde gösterdiğine veya bu şekilde tezahür ettiğine inanır.Tüm Hint Tanrısı tasvirleri gibi bütün Kozmosun bedensel enkarnasyonu kabul edilen Tanrı Ganeşa tasviri de yoğun bir sembolizmle bezenmiştir:
  • Ganeşa'nın büyük fil kafası bilgiyi, aklı, irfanı temsil eder.
  • Elindeki balta, arzuların yarattığı acıyı ve ıstırapları yok etmeyi ifade eder. Ganeşa bu sembolik baltayla kişinin hayatındaki engelleri kaldırır.
  • Ganeşa'nın diğer elinde tuttuğu kamçı/ip, insanın Tanrı'ya bağlanmasını ve Tanrı'yı sevmesini sağlayan gücü ifade eder.
  • Karnının büyüklüğü, Ganesha'nın, insan hayatındaki tüm acıları sevgiyle yutup sindirebileceğini, insanın hayatında karşılaştığı kötü olayları da farkındalıkla sindirebilmesinin önemini ifade eder.
  • Ganeşa'nın üzerine bindiği fare, cehaleti ve egoyu temsil eder.Ganeşa'nın ufacık bir fare üzerinde gitmesi aklın ve bilginin ışığının, ego ve cehalet karşısındaki üstünlüğünü ifade eder.
  • Ganeşa'nın Lotus çiçeği tutan dördüncü eli, insanın yaşamındaki en yüce gayeyi ruhun evrimini tamamlamasını ve bunun mutluluğunu ifade eder.
  • Büyük kulakları Ganeşa'nın bütün insanları, bütün duaları duyabileceğini ayrıca dinlemenin önemini ve bilgeliği ifade eder.
  • Ganeşa'nın bir dişinin kırık olması, her türlü düalizmi aştığını ifade eder.Ayrıca sembolik Hint mitolojisine göre Ganeşa dünyanın en uzun destanlarından olan Mahabharatta'yı yazarken kalemi kırılır ve tek dişini kırarak destanı yazmaya devam eder, kalem vazifesi gören bu diş, bilgiyi ifade etmektedir.Dünyaca ünlü Hindu kutsal kitabı Bhagavad Gita da Mahabharatta destanının içindedir.
  • Alnındaki Trishula, Ganeşa'nın zamanın efendisi olduğunu, geçmiş şimdiki ve gelecek zamana bağımlı olmadığını ifade eder.
  • Duyarlı ve esnek olan fil hortumu, zorlukları göğüsleyebilecek gücü ayrıca iç dünyanın derinliklerinde keşfe çıkarabilecek enerjiyi ifade eder.
  • Bedeninin duruşu ve hortumu AUM'un tasviridir.
  • Ayaklarının şekli, dünyada ama dünyadan olmadan yaşamanın önemini ifade eder.
  • Öne doğru bakan üçüncü el kutsamayı ve koruyuculuğu ifade eder.
  • Dört kolu dört iç özelliği ifade eder: Zihin, bilgi, ego ve vicdan. Ganeşa, saf farkındalık olan ve bu 4 olgunun insanların içinde oluşmasını sağlayan Atman'ı/özü, ruhu ifade eder
Ganeşa Hinduizm dininin koruyucusu ve bekçisi olarak kabul edilir, Hindu olmak isteyen kişi, ilk önce Ganeşa'ya ibadet etmeli kendisini ve samimiyetini ona kabul ettirmelidir, bütün Hindulara göre Ganeşa'ya ibadet etmeden onun "dostluğunu" kazanmadan Hindu olmak mümkün değildir.Her türlü Hindu duasında ilk önce Ganeşa'ya dua edilir, bu küçük dua Hint besmelesidir: "Aum Sri Ganapataye namah" veya "Aum Sri Ganesha namah".
21 Eylül 1995'te dünyanın her yerindeki Hindu tapınaklarında, Hindular'ın "süt mucizesi" (Milk miracle) olduğuna inandıkları ve milyonlarca kişinin 24 saat içinde defalarca tanık olduğu söylenilen bir olay meydana gelmiştir, "Washington Post", "New York Times", "Financial Times", "Guardian" gibi dünyaca ünlü gazeteler ve "CNN", "BBC" gibi kanallar da bu mucize olduğuna inanılan olayı haber yapmışlardır. 24 Eylül 1995'te bir Hindu tapınağından gelen bir haber bütün hinduları ayağa kaldırır. Bir tapınakta, bir rahip bir kaşık ile sembolik olarak Ganesha'ya içirmeye çalıştığı sütün kaybolduğunu fark eder. Hemen ardından bu haber duyulur ve daha şaşırtıcısı bütün Kuzey Hindistan'daki Ganesha figürlerinin sütü içtiği gözlenir. Bu olay tarihe "süt mucizesi" olarak geçmiştir. Daha sonra bu olayın gerçek olmadığı anlaşılmıştır. Olayın aslı Ganesha figürünün yapıldığı maddeden kaynaklandığı ve bu yüzden verilen sütün kabolduğu anlaşılmıştır. Zaten olaydan birkaç gün sonra maddenin fazla süt emmesinden dolayı Ganesha parçalanmış ve olayın aslı anlaşılmıştır.

Hint Tanrıları: Brahma

Brahma (Sanskrit: ब्रह्मा) Hindu dininde yaratılışın tanrısıdır. Vişnu ve Şiva ile birlikte Trimurti denilen tanrı üçlemesini teşkil eder.Brahma Purana 'ya göre o Manu'nun babasıdır. Manu, kendisinden bütün insanların türediği kişidir. Ramayana'da ve Mahabharata'da Brahma bütün insanların ilk ceddi olarak geçer. Brahma, Hindu Vedanta felsefesinde bütün varlıkları kapsayıcı üstün ruh olarak kabul edilen ve cinsiyetten münezzeh Brahman ile karıştırılmamalıdır. Brahma'nın eşi Saraswati'dir, ayrıca Sávitri veya Gáyatri adıyla da anılır. Saraswati, Vedaların Annesi anlamında Vedamáta denilen vedik tanrıçadır. Brahma ise vedik tanrı Pracápati ile özdeşleştirilir. Vák Devi (Hitabet Tanrıçası) olarak bilinen Saraswati'nin eşi olmakla Brahma, Vágiş (Hitabet ve Ses Tanrısı) olarak da anılır.
Kırmızı elbiselerle sarılıdır. Brahma geleneksel olarak dört başlı, dört elli, dört yüzü olan ve dört tane kolu olan şekilde tasvir edilir. Her başı, dört vedadan birini ezberden okumaya devam eder. Özellikle Kuzey Hindistan’da çoğunlukla ak sakallı olarak tasvir edilir, bu sembol onun neredeyse sonsuz olan varlığını anlatır. Diğer Hindu tanrılarından farklı olarak Brahma silah taşımaz. Dört elinden birisinde asa, birisinde kitap, bir diğerinde ”aksamálá” (gözlerden yapılmış çelenk) denilen bir tespih vardır, bu tespihle evrenin zamanını takip eder. Brahma, elinde vedaları tutuyor olarak da tasvir edilir.
Puranalarda Brahma’nın zamanla öneminin azalmasından bahseden birçok hikâye geçer. Hindu dininin bağlıları, Brahma’nın ve Sarasvati’nin nimetlerini kaybetmeye insanların dayanamayacağına inanırlar. Bu yoksunluğun halkın yaratıcılığını kısıtlayacağına insanların üzüntülerini gidermeyi sağlayacak bilgiden mahrum bırakacağına inanırlar.
Sembolleri
Dört yüz – Dört vedayı simgeler.
Dört el – Dört kolu, dört yönü simgeler: doğu, batı, güney, kuzey.
Tespih – Yaratılış sürecinde kullanılan maddeleri simgeler.
Kitap – Bilgidir.
Altın – Bir iş üzere olmasıdır. Brahma’nın altın yüzü onun kainatı yaratmada aktif olarak var olduğu inancını sembolize eder.
Kuğu – Merhameti ve anlayışı.
Taç – Üstün yetkisi.
Lotus (Nilüfer) – Tabiat ve kainattaki bütün canlıların ve diğer varlıkların hayattar özü.
Sakal – Siyah ya da beyaz sakalı, Brahma'nın bilgeliğini ve yaratılışın sonsuz döngüsünü simgeler.
Vedalar – Onun dört çehresini, kafalarını ve kollarını simgeler.